uzmanlarının YGS yorumları şöyle:
Türkçe: Matematik: Geometri: Fizik: Kimya: Biyoloji: Tarih: Coğrafya: tartışmalı bir durum yok. Bilgiye dayalı olarak hazırlanmış. Konu dağılımı dengeli olmuş. Sürpriz soru yok. Felsefe: Öğrencilerin yorumlarına göre felsefe soruları zordu. Felsefe sorularında entelektüel bir dil kullanılmış. Genel olarak orta derece zorluğa sahip sınav. Açıklanan 35. soru, bilim felsefesinden sorulmuş. Orta zorlukta bir soru. Ancak soru kökü ile yanıtlar arasında ifade bakımından bir uyumsuzluk var. Öte yandan ”Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi” sorularına alternatif olarak verilen 43.soru kolay bir soru olmakla birlikte, soru kökü (soru cümlesi) ile seçenekler arasında aynı uyumsuzluk var.
YGS’DEKİ TESTLER VE KAPSAMLARI
LYS-1: MATEMATİK SINAVI LYS-2: FEN BİLİMLERİ SINAVI LYS-3: EDEBİYAT-COĞRAFYA SINAVI LYS-4: SOSYA BİLİMLER SINAVI
|
Bilinmeyenlerde Neden X Kullanılır?
İnsanlık bildiği her şeyi unuttuktan sonra,
her şeye baştan başlamış ve bilindiği gibi
geometrinin temelleri Antik Yunan’da, cebirin
temelleri de İslam medeniyetinde atılmıştır.
Şey, Arapça bir sözcüktür, Arapça’dan Türkçe’ye hem tekil, hem çoğul haliyle geçmiştir. (Tekili: ŞeY, Çoğulu: eŞYa). Şey, belki de Türkçe’de en sık kullanılan yabancı sözcüktür ama yalnızca Türkçe’yi etkilediği söylenemez.
Yine bilindiği gibi cebir müslüman Araplar’ın geliştirdiği bir bilimdir. Hatta, ismini El-Cebir’den alır, onun İngilizce’ye geçmiş hali de Algebra (El-Cebra) şeklindedir. Kelime anlamı olarak da CeBiR zor demektir. (CeBRen: zorla, meCBuR: zorunlu, meCBuRen: zorunlu olarak gibi formları dilimize girmiştir.)
O yıllar için cebirden kasıt, daha çok denklem çözümleridir. Örneğin biz, x²-5x+4=0 denklemini bugün, böyle yazarken, o gün için bu denklem, Arap dünyasında,
( şey • şey ) – (5 • şey) + 4 = 0
şeklinde yazılıyordu. Arapların hemen hemen her buluşu ile ilk karşılaşanlar İspanyollar olmuştur. Bunu almışlardır ve dillerinde ş sesini veren harf x olduğundan “şey” kelimesini “xay” olarak yazmışlardır. Sonuç olarak bu denklemi İspanyollar;
(xay • xay) – (5 • xay) + 4 = 0
halinde yazmışlar, ama sonra bu xay sözcüğünün gereksiz yere uzatıldığını keşfetmişler ve bunun için de denklemlerde ilk harfini kullanmayı yeterli bulmuşlardır ve böylece;
x•x-5•x+4=0
yazımına kavuşmuşlardır. Yüzyıllar içinde de bu denklem artık,
x²-5x+4=0
halini almıştır.
Yani özetle matematikte bilinmeyen olarak kullanılan x, şey’den gelmiştir.
ALINTIDIR…
SIFIR RAKAMI HAKKINDA KISA BİR BİLGİ
Onluk sistemin bir üstünlüğü, sıfır rakamı için ayrı bir işaretin (sembolün) bulunmasıdır. Sıfır işaretinin, gerektiğinde basamaklara (hanelere) yazılması gerekmektedir. Aksi halde, boş bırakılan basamak (hane) birçok yanlış anlaşılmalara sebep olur.
Örneğin : Bugün, rakamla 407 şeklinde yazdığımız, dört yüz yedi sayısını, sıfır işareti kullanmadan, 4.7 veya 4 7 (4 ve 7 nin arası biraz boş bırakılarak) şeklinde göstermek mümkünse de, anlam bakımından birçok karşılıklara sebep olabilir.
Sıfır kavramını (fikrini) ilk olarak, hangi medeniyet içerisinde ve kim tarafından ortaya konulmuş (kullanılmış) olduğunda, kaynaklar hemfikir değildi. Bununla beraber, Eski Hintliler’de, milattan sonra 632 yılından itibaren sıfır için özel bir işaretin kullanılmış olduğunu, zamanımıza kadar intikal eden belgeler göstermektedir.
Eski Hintlilerden kalma kitabelerde (yazıtlarda) görülen, rakam ve işaretler, günümüzde “Hint-Arap sistemi” olarak adlandırılan sisteme göre benzerlik olduğunu, ve nümerik (terkiym) sistemin, o devirde kullanıldığını göstermektedir. Daha sonraki yıllara ait kitabeler, sayılarda, rakamın kendi zat’i değeriyle vaz’i (konum) değeri, (yani sayı içindeki anlam değeri) arasındaki bağıntının bilindiğini, sıfır anlamını veren, “0” gibi bir işaret kullanıldığını da göstermektedir.
Sıfır için, ayrı bir özel işaretin bulunuşu ve basamak fikrinin ustaca kullanılışı, onluk sistemi (decimal), sadece matematiğin değil, ilim dünyasının, en elverişli sistemlerinden biri yapmıştır. Onluk sistemin bu hali için, Fransız matematikçi Pierre Siman Laplace (1749-1827), bu konuda “Dünyanın en faydalı sistemlerinden biridir.” demektedir.